Yaşayan Umutlar Olmayı Sürdürmek

On yıllardır, her geçen yıl daha kötüsünü yaşadığımız eğitim öğretim dönemleri geçiriyoruz. Ülkemizde eğitime olan güven alt üst olmuş durumda. Bu yıl üniversite sınavlarına yaklaşık 560 bin daha az başvuru yapıldı. Uzun süredir ülkemizin üniversitelerine olan güven azalıyor. Öğretmenlik mesleği tarihimizde hiç olmadığı kadar saygınlığını yitirmiş halde, okullarımızda öğretmen olmayan öğretmenlerin sayısı gün be gün artıyor. Daha da kötüsü ÇEDES gibi uygulamalar eliyle öğretmen olmayan insanlar eğitim veriyor sınıflarımızda! İlk ve ortaöğretim kademelerinde niteliksel çöküşün de çöküşündeyiz; okullarımız adeta suç işlenen birer kuruma dönüştü, dönüştürülmeye devam ediyor!

Bir ders yılını daha noktalamak üzereyiz. Böyle bir zamanda, yani faşizmin gölgesinde yaşadığımız bugünlerde, eğitim sistemimizin temelini sarsan ve uzun vadede onarılamaz hasarlar bırakan derin yaralar ile öğretmenlerin sorumluluğuna ilişkin birkaç not düşmek anlamlı olacaktır.

HAYALET ÖĞRENCİLİĞİN YENİ HALLERİ

Son birkaç hafta içinde birçok öğretmen arkadaşım hayalet öğrenci uygulamasının farklı farklı biçimlerde devam ettiğini belirten dönüşler yapıyor bana. Görünen o ki, hayalet öğrenci suçu özellikle ders yılının sonlarına doğru yeni boyutlar kazanmış halde. En yaygın olanı, devamsızlık sınırını aşan öğrencilerin velilerinin, okul yönetimlerinden durumu “görmezden gelmelerini” talep etmesi. Bu talep çoğu zaman nazik bir rica olarak başlıyor sonrasındaysa artık sıradanlaşmış bir kötülük olan bir tehdide dönüşüyor.

Bu baskıya direnen okullar ve yöneticilerle karşılaşıldığındaysa suç başka bir biçime dönüşerek işleniyor: öğrenci hiç vakit kaybetmeden, derslerine ve sınavlarına hiç girmeden ders yılını tamamlayabileceği, “işlerin görüldüğü” sözde okullara naklettiriliyor.

MEB, geçen ders yılına ilişkin bu suçtan dolayı 403 öğrencinin diplomasının iptal edildiğini ve 10 özel okulun ruhsatının geri alındığını yakın zamanda açıkladı. Buna rağmen halen bu suçun çok rahat bir şekilde işlenmeye devam ediyor olmasını mevcut bakanlığın gidermesini beklemiyorum. Çünkü gerçek verilerin bunların çok üzerinde olduğunu her birimiz biliyoruz! Ancak hangi tarihte olursa olsun bu suçu işleyen okul yöneticileri ve veliler hakkında mutlaka bir gün işlem yapılacaktır. Ki o günler geldiğinde meydanlarda “laik, bilimsel eğitim” diye isyan ederken gördüğümüz bazı öğretmenlerin bile kendi çocukları için böyle bir suçu nasıl işlediğini bütün gözler görecek ve eğitim tarihimizin en utanç verici yüzlerini her birimiz bir bir tanıyacağız! Tanımak zorundayız!

MÜCADELE ALANLARINDA SAKLANIP FIRSAT ARAYANLAR

Eğitime ilişkin sorunları eğitim terminolojisi içinde bile konuşamayan bir ülkeye dönüştük. Bugün, eğitim alanındaki niteliksizleşmenin yalnızca okullarımız ve öğretmenlerimiz düzeyinde yaşandığını sanmak ahmaklık olur. Artık açık bir şekilde vurgulamak zorundayız ki, okulların, öğretmenlerin ve öğrencilerin haklarını savunmaya çalışan muhalif kurumlar bile niteliklerini kaybetmiş ve kendi popülaritesini artırmaya çalışan fırsatçı kimseler tarafından işgal edilmiş haldedir.

Birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da mücadele etmek yerine mücadele edenlerle mücadele etmeye yönelen fırsatçı kimseler1, bugün ciddi bir sorun olarak duruyor karşımızda. Hak mücadelesinde aktif gibi görünen, ancak her durumda sorumluluk almaktan kaçan ve her başarısızlıkta başkalarını suçlayan, kendi hatalarını daima görmezden gelen bu kimselerin eğitim mücadelesine katkı sunmak yerine katkı sunabilecek insanları pasivize etmelerinin önüne geçmek zorundayız. Çünkü bu insanlar eğitim mücadelesinin en sinsi düşmanlarıdır!

ÖĞRETMENLERİN SORUMLULUĞU: YAŞAYAN UMUTLAR OLMAYI SÜRDÜRMEK

Bir ülkenin faşizme doğru sürüklenmesini engellemenin yolu her şeyden önce okullarımızı özgür düşüncenin, felsefenin, sanatın ve bilimin merkezi haline getirerek güçlendirmekten geçer. Unutmayalım ki yarının dünyasını inşa edecek olanlar bugünün okullarından mezun olacak insanlardır. Bu bakımdan insanlığın en önemli mücadele alanı olan eğitimin meşakkatli patikalarında yol alırken, incelikli ve titiz bir şekilde yürümemiz gerekiyor.

AKP iktidarıyla birlikte okullarımız her geçen yıl daha bir işlevini yitirdi, yitiriyor. Ve bugün işlevini kaybeden okullarımızla birlikte her şeyin toplumsal bir felakete evrildiği distopik bir ülkeye dönüşüyoruz. Böyle bir zamanda, toplumsal dokunun her bir hücresine işleyebilen kişiler olan öğretmenlerin sorumluluklarını üstlenerek yaşayan birer umut olmayı sürdürmeleri her zamankinden daha fazla önem taşıyor.

Unutmayalım, seçim, her zaman bizlerin elindedir: cehaletin karanlığında kaybolmak mı, yoksa eğitimin ışığında parlamak mı? Asla unutmayalım, bu seçimi her birimiz yapıyoruz ve her birimiz öğretmenlerimiz ve eğitim sayesinde bu seçimi yapabiliyoruz! Sık sık dile getirdiğim gibi, öğretmenleri unutmaya cesaret etmeyin!

1Bir sonraki yazımda bu konudaki genel tabloyu daha etraflıca konu edineceğim.

Kaynağa git

İlgili gönderiler

7 Temmuz ne günü? 7 Temmuz’un anlam ve önemi ne?

HABER MERKEZİ Yayınlanma: 06.07.2025– 17:00 Son Güncelleme 06.07.2025 – 17:00 Tarihsel açıdan günlerin anlam ve önemi araştırılıyor. Birçok kişi günlerin anlam ve önemini merak ediyor. Yalnızca dini ve milli bayramların…

Demet Cengiz: Her CHP’li Bir Gün Tutuklanacaktır

Dünyada bir ilk! İlk kez bir ülkede rejim taraftarı olmak cezalandırılıyor. Rejim karşıtlığı ise sırtı sıvazlanmak suretiyle ödüllendiriliyor. Peki bu şizofrenik hâl daha ne kadar sürecek? Ne kadar sürdürülebilir? “Her…

Bir yanıt yazın

Okumaya devam et

CANLI YAYIN | Polonya Türkiye Maçı

CANLI YAYIN | Polonya Türkiye Maçı

Zeydan Karalar Adanalıları ‘Taş Bina’ya çağırdı!

Zeydan Karalar Adanalıları ‘Taş Bina’ya çağırdı!

Özgür Özel’den AKP ve MHP seçmenine çağrı

Özgür Özel’den AKP ve MHP seçmenine çağrı

Adana’da katliam gibi kaza! 5 kişi öldü | Son dakika haberleri

Adana’da katliam gibi kaza!  5 kişi öldü | Son dakika haberleri

7 Temmuz ne günü? 7 Temmuz’un anlam ve önemi ne?

7 Temmuz ne günü? 7 Temmuz’un anlam ve önemi ne?

Arda Güler haftanın takımına seçildi

Arda Güler haftanın takımına seçildi

İhmal Mi, Ecel Mi? Kalça Kemiği Ameliyatından 4 Saat Sonra Hayatını Kaybetti

İhmal Mi, Ecel Mi? Kalça Kemiği Ameliyatından 4 Saat Sonra Hayatını Kaybetti

Hatimoğulları’ndan Özgür Özel’e Ziyaret

Hatimoğulları’ndan Özgür Özel’e Ziyaret

İSKİ 7 Temmuz Pazartesi İstanbul’da su kesintisi yaşanacak ilçeleri açıkladı!

İSKİ 7 Temmuz Pazartesi İstanbul’da su kesintisi yaşanacak ilçeleri açıkladı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan-DEM Parti heyeti görüşmesi yarın

Cumhurbaşkanı Erdoğan-DEM Parti heyeti görüşmesi yarın