
Öner Yağcı’nın incelemesiyle Ruşen Hakkı ve Öner Ciravoğlu’nun söyleşisiyle Ayşe Övür kapağımızda. Kitap Dergi, YARIN gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte… Unutmayın; her gün Cumhuriyet her perşembe Cumhuriyet Kitap Dergi okunur!
Merhaba,
Öner Yağcı’nın yaşamı ve yazınını merceğe aldığı incelemesiyle Ruşen Hakkı (1936 / 2011) ve Öner Ciravoğlu’nun söyleşisiyle Beyoğlu üçlemesinin ikinci romanı Markiz’deki Kadın (Remzi Kitabevi) ile Ayşe Övür kapağımızda.
Dil ile edebiyatın derinliğinden ve sevdasından ödün vermeyen, kalemini duyarsızlıkların ve körlüklerin üstesinden gelmek için sivriltip açan bir gazeteci ve Vedat Günyol’un deyişiyle “ince hüzünler yazarı” olan, yaşadığı kentle (İzmit / Kocaeli) özdeşleşen bir usta edebiyatçıdır Ruşen Hakkı.
“Sabahattin Ali’den/ Nâzım’dan, Neruda’dan/ Lorca’dan taşıp da gelen/ kâh tutuşturan yüreklerimizi/ kâh serinlik veren/ dizeler zinciridir türkümüz…” diyerek yaşayan, yazmayı, sevişmek ve rakı içmek gibi seven, yaşama katılmanın ve direnmenin bir parçası sayan, toplumsallığı yanında bireyi de unutmayan, hüzünleri yurt edinmiş, ironik, düşsellikten gerçekliğe uzanmasını bilen, zamanla daha da damıttığı, yalınlığıyla zenginleşebilen şiir dili öykülerinde de kendini hissettiren edebiyatımızın sevdalı karıncası Ruşen Hakkı’yı kendi dizesiyle, anısına sonsuz saygıyla, özlemle anıyoruz:
“…Ve yaşlandıkça anladım yanlışımı/ kavgada tek olmak üç olmak/ beş olmak değildi hüner,/ eğer katılmıyorsan bir ırmağın akışına/ kavga bir yana, hüsran bir yana düşer!..”
Markiz’deki Kadın, kapağımızdaki ikinci yazarımız Ayşe Övür’ün Beyoğlu üçlemesinin ikinci romanı, dördüncü romanı. Yine Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan, Sahra 1911, Botter Apartmanı ve Zamanın Kapıları’nda da yetkin dil ve ustalıklı kurgularıyla dikkat çekti Övür.
“Mekânları anlatmayı önemsiyorum. Benim için nitelikli roman mekân ve zamanın içinde şekillenerek kendine özgü bir kıvam kazanır. Ayrıca mekân ve zaman kavramlarının insan zihnini ve düşünce yapısını şekillendiren iki çok önemli gerçek olduğunu da bir arkeolog olarak biliyorum. (…) Yeni romanımda Markiz Pastanesi’nin duvarlarını süsleyen Art Nouveau panolar kendilerine yer buluyor. Yine Markiz Pastanesi’nin şairlere esin kaynağı olan havası, tarihe tanıklık eden yüzü de benim için önemliydi” diyen arkeolog yazar Ayşe Övür, kitaplarında okuyucuları İstanbul’un gizemli semtlerinde gezdiriyor:
Kimi kez Botter Apartmanı’nın yarı karanlık merdivenlerinde kimi kez Maslak semtindeki sıra dışı bir dövüş kulübünde ya da Okyanus’un kıyısında…
– Z. Doğan Koreli (İbrahim Nasrallah, Beyaz Atlar Zamanı, Çeviren: Mustafa İsmail Dönmez / Bilgi Yayınevi),
– Feridun Andaç (Albert Camus, Günlükler: 1935-1959, Çeviren: Berna Günen, Can Yayınları),
– Doç. Dr. Bülent Ayyıldız (Antonio Gramsci, Hapishaneden Mektuplar, Çeviren: Cemal Erez, Meral Erez, İletişim Yayınları),
– Z. Doğan Koreli (Maryse Condé, Toprak Surlar, Çeviren: Şirin Erkan Leitao, Bilgi Yayınları),
– Mehmet S. Aman (MelidaTüzünoğlu, Her Şey Konuşacak, April Yayıncılık),
– Beşir Özmen (Kerem Özakman, Kan Kardeşi, Bilgi Yayınevi),
– Y. Bekir Yurdakul (Patricia MacLachalan, Sözcüklerin İzinde, Çeviren: Anıl Ceren Altunkanat, Altın Kitaplar),
– Y. Bekir Yurdakul (Şiirsel Taş, Sözcü Koyunların Sözcük Oyunları, Redhouse Kidz),
– Vitrindekiler, kısa tanıtımlar ve Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca ile de düşün trafiği sürüyor!
İyi okumalar…
Gamze Akdemir
Kitap Dergi, YARIN gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte…
Unutmayın; her gün Cumhuriyet her perşembe Cumhuriyet Kitap Dergi okunur!
Çok yazık.