
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba’nın hazırladığı rapor, Türkiye’de emekçilerin karşı karşıya kaldığı ekonomik ve sosyal yıkımı rakamlarla ortaya koydu.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının izlediği politikalar sonucunda Türkiye’de işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, emekliler ve göçmenler için çalışma ve yaşam koşulları tarihinin en olumsuz dönemlerinden birine girdi.
CHP Malatya Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba, 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesinde sunduğu “Türkiye’de İşçi Sınıfının Durumu Raporu” ile ülkedeki derinleşen emek krizine dikkat çekti.
EMEKÇİNİN PAYI AZALIYOR, SERMAYENİN PAYI ARTIYOR
Rapora göre, Türkiye’de işçi sınıfının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’dan (GSYH) aldığı pay yüzde 35’e gerilerken, sermayenin aldığı pay yüzde 47’ye yükseldi. 2024 yılının son çeyreğinde bu oranlar en çarpıcı seviyeye ulaştı. Bu durum, emekçilerin ekonomik büyümeden pay alamadığını gösterdi.
ASGARİ ÜCRET SEFALET ÜCRETİNE DÖNÜŞTÜ
2003 yılında bir asgari ücretle 25 Cumhuriyet altını alınabilirken, 2025 yılında bu sayı 11’e düştü. Altın fiyatlarındaki artışın yanında, alım gücündeki düşüş, emekçilerin yaşam kalitesinin nasıl düştüğünü ortaya koydu.
İSTİHDAM ORANLARI AVRUPA’NIN ÇOK GERİSİNDE
Türkiye, OECD ülkeleri arasında en düşük istihdam oranına sahip ülkelerden biri. AB’de ortalama istihdam oranı yüzde 70, OECD’de yüzde 70 civarındayken, Türkiye’de bu oran %50’nin altında kaldı. Kadınların istihdama katılım oranı ise yüzde 32,3 ile AB ve OECD ortalamalarının neredeyse yarısına denk geliyor.
2024 itibarıyla Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 8,4 olarak ölçüldü. AB ülkeleri ortalaması yüzde 6,1, OECD ülkeleri ortalaması ise yüzde 5,0 civarında. Kadın işsizliği oranı yüzde 1,8 ile erkeklerden ve birçok AB ülkesinden daha yüksek seyrediyor.
ÇALIŞMA SAATLERİNDE AVRUPA’NIN ZİRVESİNDEYİZ
OECD ülkelerinde ortalama haftalık çalışma süresi 37 saat iken, Türkiye’de bu rakam 45,5 saate çıktı. Yaklaşık 8,5 milyon işçi haftalık 50 saatin üzerinde çalışıyor. Bu oran toplam istihdamın yüzde 28,2’sine denk geliyor.
SENDİKALAŞMA ORANINDA GERİLEME: GERÇEK ORAN YÜZDE 9,8
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre sigortalı işçilerin yüzde 14,7’si sendikalı görünse de, kayıt dışı istihdam dahil edildiğinde bu oran gerçekte yüzde 9,8’e düşüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına göre Türkiye’deki fiili sendikalaşma oranı son derece düşük.
ÇALIŞANLARIN YÜZDE 12’Sİ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA
Yüksek enflasyon, düşük ücretler ve artan yaşam maliyetleri, çalışanların yüzde 12’sini yoksulluk sınırının altına itti. Erkeklerde bu oran yüzde 13,7, kadınlarda yüzde 7,6 olarak belirlendi.
“EMEKÇİNİN DEĞİL SERMAYENİN KAZANCINI KORUYAN POLİTİKALARIN SONUCU”
CHP Malatya Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba, sunduğu rapor karşısında emekçilerin yaşadığı bu ekonomik yıkımı “iktidarın sınıfsal tercihlerinin sonucu” olarak tanımladı. Ağbaba, “Emekçinin hakkını değil, sermayenin kazancını koruyan politikaların ülkeyi getirdiği nokta budur” dedi.
Ağababa, işçi sınıfının yoksulluğu ile haklara dönük saldırıları birlikte eleştirerek; “Günümüzde, en temel demokratik hakların dahi göz ardı edildiği; sendikal hak ve özgürlüklerin, basın özgürlüğünün, düşünce ve ifade özgürlüğünün ciddi biçimde kısıtlandığı bir siyasal ortam söz konusudur. Yargı mekanizmasının siyasal iktidar lehine işlediği ve yürütmenin her geçen gün daha otoriter bir nitelik kazandığı bu ortamda, demokrasi talep eden milyonlarca yurttaş yoksulluk ve açlıkla karşı karşıya bırakılmaktadır.
İşçi sınıfı, artan işsizlik, düşük ücretler ve güvencesiz çalışma koşulları altında yaşamını sürdürmeye zorlanırken; genç nüfus özellikle yüksek oranlı işsizlikle mücadele etmektedir. Emekliler, derin bir yoksulluk içinde yaşam mücadelesi verirken; kadınlar, esnek ve güvencesiz istihdam biçimlerine mahkûm edilmektedir. Öte yandan, çocuk işçiliği toplumsal bir yara hâline gelmiş ve yaygınlaşarak ciddi bir sorun alanı oluşturmuştur” dedi.
Çok yazık.