
Komisyonumuz ‘yağmasa da gürlemeye’ kararlı!
Hangi komisyon olacak, TKK Komisyonu…
Terörsüz Türkiye Komisyonu!
“Türkiye Yüzyılı” kampanyası ile “Adımız Kardeşlik Soyadımız Türkiye” afişleri mükemmel bir “kombin”!
Senaryoyu devlet içinde devletimiz Devlet Bahçeli’miz hazırlayıp sundu:
“Kurucu Önder, Gelsin TBMM’de DEM Parti Grubunda Konuşsun Komisyonu”
İcrasına da tövbe tövbe, Külli İrade’yi temsilen Külliye karar verdi.
Külliye yanıp kül olmuş bir dönemin özenti bir kurumu, ona “kamuoyu” değil, “efkar-ı umumiye ” yakışır.
Bendeniz için de Külliye serapa bir nostaljidir:
Süleymaniye Külliyesi’nin mütemmim cüzü Süleymaniye Doğumevinde doğmuşum.
Külliye yamacındaki, İsmet Paşa Konağı’nda cumhuriyetin birinci yılında açılan Mimar Sinan İlkokulunu okudum.
Külliye deyip geçemem.
Süleymaniye, nasıl ki Yunus Emre’nin asırlara meydan okuyan “Süleyman vardır, Süleyman’dan içeru” mısralarını akla getirdiğine göre arkasını da getirmek gerekir:
Yunus “aşkın pazarında canlar satılır ” diyor. Bizimkinin aşkı da “Orta Doğu”.
Buyurunuz. Madem nükleer silahlı iki devlet birbirine girmiş oradan devam edelim:
“orta doğu pazarında canlar satılır
satarım bu canı alan bulunmaz
beni benden sorman ben ben değilem
bir ben vardır bende benden içerü”
EMİR DEMİR
TBMM’de komisyon kurulmasını emretti.
“Terörsüz Türkiye” diye de kesti attı. Ama sürecin sorumluluğunu da Meclis’e attı.
Meclis’te komisyonlar Anayasa ve İçtüzük’e göre kuruluyor.
Nasıl kurulacağı nasıl çalışacağı, ne tür kararlar alacağına kendisi karar verecektir.
Meclis’te temsil edilen 16 siyasi partinin toplam 100 vekilinden oluşacakmış.(16 partili meclis tarihte bir ilk. Bu rekoru da elbette “Cumbaşkanlığı Hükmetme Sistemi”ne borçluyuz!
İçtüzük , TBMM için Anayasa ağırlığında temel bir metin.
Meclis’te üç tür komisyon görev yapabiliyor:
– Daimî (ihtisas) komisyonlar
– Geçici nitelikteki araştırma komisyonları
Yolsuzluk ve benzeri konular için kurulan soruşturma komisyonları.
TT Komisyonu, TBMM İçtüzüğü’ne göre çalışacaksa en fazla “Meclis Araştırma Komisyonu” olabilir.
Ortada bir suç, suç isnadı ve suçlu kalmadığına göre Soruşturma Komisyonu kurulamaz.Ucunda yargılama vardır
Araştırma Komisyonu ise ancak Araştırma Raporu hazırlar ve kürsüden okunur. Ayakta alkışlanlanmasına bir engel yoktur.
Özetle iki komisyon arasındaki fark, boş bir mantar tabancası ile dolu bir Kalaşnikof arasındaki fark kadardır.
Ama ne çare ki siyasette ‘yağılmasa da gürlemek esastır!’
***
“Terörsüz Türkiye” akıl ve vicdan sahibi herkesin hayalidir ve mümkündür.
”Terörsüz Ortadoğu” ise AKP’li Metin Külünk’ün deyimi ile “çöpe dönmüş islam dünyasının perişanlığı” ve
Hitler taklidi ırkçı bir faşiste teslim olmuş bir Yahudi devleti yüzünden mümkün görünmüyor.
Bütün peygamberlerin Ortadoğu’dan çıkması boşuna değil..
Çok yazık.