Ersin Eroğlu – TELE1 ÖZEL
Kara Harp Okulu’ndaki 30 Ağustos mezuniyet töreninin ardından “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan ve kılıç çatarak yemin eden 5 teğmen hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak ihraç istemiyle disipline sevk edilmişti.
Kılıç çatma görüntüleriyle Türkiye’nin tanıdığı dönem birincisi teğmen Ebru Eroğlu savunmasında kendini 5 yıl boyunca yetiştiren kuruma ihanet edecek biri olmadığını belirterek, “Atatürk’ün izinden yürüyen ve harbiyeli ruhu taşıyan subaylarız. Başka nasıl olabilirdik ki? Bunun arkasında herhangi birini aramak, bir organizasyon olduğunu düşünmek, bizim gibi iyi yetişmiş, aydın, ülkenin geleceği hakkında güzel fikirleri olan ve mesleğe gururla başlayan başarılı subayları üzmektedir. Süreç sonunda herhangi bir arkadaşıma zarar gelirse ben kesinlikle o grubun dışında olmak istemiyorum” dedi.
‘DEVRE BİRİNCİSİ OLDUĞUM İÇİN OKUDUM’
Ebru Eroğlu’nun savunmasının tamamı şöyle:
“TSK’da gelenek haline gelen kılıç çatmak için devre arkadaşlarımın toplandığını gördüm. Bu esnada ailemle mezuniyetimi kutlarken oraya koşanlarla beraber ben de bu gurur verici ana katılmak istedim. Koşarak arkadaşlarımın arasına geldim. Öncelikle ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye birçok defa bağırdık, daha sonra devamında gelenek haline geldiği üzere kılıçlarımızı çattık, o anın verdiği heyecan ve gururla devre birincisi olarak resmi tören bittiği için ailelerimizin de bulunduğu sahanın içinde ve çevremizde olduğu halde en son 2022 yılında okunan subay andını ben söyleyip devre arkadaşlarım tekrar ederek okuduk. Bize verilen emir söz konusu andın resmi törende okunmamasına yönelikti ve ben de bu emri yerine getirdim. Tören sonrası ailelerle mezuniyetimizi kutlarken kendiliğinden, aniden gelişen ve plansız bir şekilde heyecan ve mutluluk ile orada bulunan devre arkadaşlarımla yaptığımız bir kutlamadan başka bir şey değildir. 2023 yılında da 3’üncü sınıf harbiyeli olarak görevli olduğum diploma ve mezuniyet töreninde resmi, safhanın bitme protokolün ayrılmasından sonra mezun olan Teğmenlerin çatarak ‘Atatürk Gençleriyiz’ marşını okuduklarına şahit oldum. O dönem bu olay sosyal medyada yer almadığı için çok fazla gündem olmadı. Ben de kılıç çatıma olayının yasak olmayacağını değerlendirdim. Devre birincisi olduğum için bu andı okudum.”
‘ATATÜRK’ÜN İZİNDEN YÜRÜYEN SUBAYLARIZ’
Ebru Eroğlu’na sosyal medya hesabından yaptığı “Yaşa Varol Harbiye” mesajı sorulduğunda ise şunları söyledi:
“Ben bu mesaj Dekan Yardımcısı Arif Sarı’nın söylemi ile yayımladım. Harp Okulu’ndan yeni mezun olmuşken böyle durumla karşı karşıya kalmak beni endişelendirmişti. Olayın taze olması sebebiyle bu paylaşımı olayları yatıştıracağı düşüncesine kapıldım. Olayın daha fazla büyümemesi için bu paylaşımı yaptım. Sadece Arif Sarı’nın görebileceği şekilde paylaştım. Ardından başkasının sözüyle hareket etmenin bana yakışmayacağı düşüncesiyle paylaşımı hemen sildim. Zaten sonrasında yaşanan gelişmelerde bu paylaşımın hiçbir şekilde çözüm olmadığını gördüm.”
Kara Harp Okulu komutanlarının kendilerine tören sonrası “Neden yaptınız, amacınız neydi?” diye sorduğunu kaydeden Ebru Eroğlu sınıf okulunda yaptığı savunmayı şöyle noktaladı:
“O gün tören sonrası Tabur Komutanımız tarafından Okul Komutanımız ve yukarıda belirtilen kişilerin bulunduğu ortama çağrıldım. Hem Okul Komutanı hem Dekan bana ‘Neden yaptınız, amacınız neydi ‘tarzında sorular sordular. Ben de ‘Bir amamızın olmadığını’ söyledim. Olayların üzerinden, hatırladığım kadarıyla, 4-5 gün geçmesine müteakip bu yapılan konuşmanın ve kendi cevabımın haberlerde yer aldığımı gördüm. Olayın üzerinden belli bir zaman geçmesine rağmen bu konuşmanın yeniden haberlerde yayımlanmasını, mantıklı bulmuyorum. Bu konuşmaları hiçbir şekilde ben kendim bir haber sayfasına vermedim. Zaten böyle bir girişimin süreç boyunca bana zarar vereceğinin farkındaydım.”
“Beni beş yıl yetiştiren kuruma hiçbir zaman ihanet edecek değilim. Hiçbir zaman kimseyle irtibata geçmedim, geçmeyeceğim de. Kimsenin bu olaydan zarar görmesini istemem. Bu konuda devamlı olarak olayın arkasında birilerinin olacağını ima etmek, bu konuda sorular sormak beni üzüyor. Biz vatanını milletini seven, olması gerektiği gibi Atatürk’ün izinden yürüyen ve harbiyeli ruhu taşıyan subaylarız. Başka nasıl olabilirdik ki? Bunun arkasında herhangi birini aramak, bir organizasyon olduğunu düşünmek, bizim gibi iyi yetişmiş, aydın, ülkenin geleceği hakkında güzel fikirleri olan ve mesleğe gururla başlayan başarılı subayları üzmektedir. Süreç sonunda herhangi bir arkadaşıma zarar gelirse ben kesinlikle o grubun dışında olmak istemiyorum.”
NE OLMUŞTU?
30 Ağustos Zafer Bayramı’nda yapılan Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin bazıları, kılıçlarını havaya kaldırarak hep bir ağızdan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demişti.
Öğrenciler, dönem birincisi Ebru Eroğlu’nun öncülüğünde şu sözlerle hep bir ağızdan ant içmişti:
“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!”
Bu görüntüler sosyal medya hesaplarında da paylaşılmış, ardından siyasetin gündemine yerleşmişti.
Ebru Eroğlu, törende diplomasını Erdoğan’ın elinden almıştı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, teğmenlerin kılıçlı yemini ile ilgili 25 Kasım’ı işaret ederek “Kararı Yüksek Disiplin Kurulu’nda vereceğiz” demişti.
Teğmenler Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş ve Batuhan Gazi Kılıç ihracı istenmişti.
Muhabir: Ersin Eroğlu
Çok yazık.