
Lig sona erdi, Galatasaray şampiyon oldu. Fenerbahçe ise bir mucize aradı; ancak gerçekleşmedi. Galatasaray’ın şampiyonluğunu lig bitmeden üç hafta önce ilan ettiğine bakmayın; aslında Türkiye Kupası’nın Kadıköy’deki yarı finalinde Fenerbahçe’yi elediklerinde, ligi de önde bitireceklerini ilan etmiş oldular. Kafaca ligi çoktan domine etmişlerdi. Yani bu ligin şampiyonu, kupada belli oldu.
Başkan Dursun Özbek’in ilk başkanlık döneminde söylediği “Fenerbahçe 4. yıldızı takmadan biz 5. yıldızı takarız” sözü gerçek oldu. Kutlamalar gerçekten göz kamaştırıcıydı. Kayseri maçı, ardından yağmura rağmen Yenikapı ve son olarak Başakşehir karşılaşmasında renkli görüntüler vardı. Özellikle Başakşehir maçında, 14 yıl aralıksız forma giyen kaleci Muslera için düzenlenen veda töreni yıllarca unutulmaz; keza Mertens de göz yaşartan bir törenle uğurlandı. Bu, tam anlamıyla bir vefa örneğiydi.
1905 Galatasaraylı Yönetici ve İş İnsanları Derneği’nin (GSYİAD) başkan Murat Sancaktar, Ömer Sarıgül ve yönetiminin çabalarıyla gerçekleşen şampiyonluk balosundaki drone gösterisi ise hiciv yüklüydü. Hem Jose Mourinho’nun hem de Acun Ilıcalı’nın Galatasaray’a yönelik sözleri, mizahi bir üslupla drone şovuna yansıtıldı. Galatasaray, kutlamanın yanı sıra vefa kültürünü de son yıllarda çok iyi yönetiyor; hizmet edip iz bırakan isimleri teneke bir plaketle uğurlamıyor!
HACIOSMANOĞLU SUSSUN!
Gelelim TFF’ye… Kıymeti kendinden menkul başkan İbrahim Hacıosmanoğlu yine garip bir demeç verdi: “Ligin ikinci yarısından itibaren şaibesiz, tertemiz bir sezon oldu.” Adama sormazlar mı: “İlk yarı şaibeli miydi? Eğer öyleyse neden gereğini yapmadın?” Ya da insanın aklına şu da gelebilir: “Acaba ligin ilk yarısını TFF değil de uzaylılar mı yönetti?” Uygar ülkelerde böyle bir demeç, federasyonu istifaya ve seçime götürür!
ECZACIBAŞI GELİYOR!
Eczacıbaşı, kadın voleybolunun marka kulübü. Ne var ki bu yıl istedikleri sonuçları alamadılar. Şimdi bir kabuk değişimi sürecindeler. Hande, Büşra, Boskovic gibi yıldızlarla vedalaştılar. Yeni bir antrenör ve yeni transferler var. Ancak Eczacıbaşı’nın asıl sırrı, altyapısında yatıyor. Yıldız kızlar, hiç yenilmeden maçları üst üste kazanarak Türkiye şampiyonu oldu. İzmir’deki finalin ardından aynı uçaktaydık; Eczacı terbiyesini sohbet ederken bile hissediyorsunuz. Ayrıca gençlerde 130 takımı geride bırakıp şampiyon olmuşlar. Küçük takımı da unutmayalım; onlar da şampiyon. Yani “bastır parayı, al yabancıyı” anlayışından çok, Türk evlatlarına güveniyorlar. Bu bağlamda, kulüp başkanı Faruk Eczacıbaşı’nı, takımın ağabeyleri Sacit Basmacı, Erdal Karamercan ve Cem Tanrıkılıcı’yı ve adını yazamadığım tüm ekibi içtenlikle kutlarım.
Çok yazık.