
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu 6 Haziran 2002’de kabul edildi ve 12 Haziran 2002’de Resmi Gazete’de yayımlanması ile ÖTV hayatımıza girdi.
İlk hali ile binek otomobillerden yüzde 27 ile yüzde 50 arasında ÖTV alınıyordu.
1.6 litreye kadar motor hacmine sahip modellerden yüzde 27, 1.6 litreden fazla olup 2 litreyi geçmeyenlerden yüzde 46 ve 2 litre üzerindekilerden ise yüzde 50 ÖTV alınıyordu.
Ardından ortaya çıkan fiyatın üzerine yüzde 18’lik KDV eklenince motor hacmine göre alınan toplam vergi şöyle oluyordu:
- 1.6 litre altındaki modellerden yüzde 49.86,
- 1.6 litreyi geçip 2 litreyi geçmeyenlerden yüzde 72.28,
- 2 litre üzerindeki otomobillerden yüzde 77
Bugün içten yanmalı motorlu binek araçlardan alınan toplam vergi oranı ise şöyle:
- 1.6 litre altındaki modellerde matraha göre yüzde 74 ila yüzde 116 arasında
- 1.6 litreyi geçip 2 litreyi geçmeyenlerden yüzde 200,
- 2 litre üzerindeki otomobillerden yüzde 284
Türkiye Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kısa süre önce yeni ÖTV düzenlemesi kabul edildi. Resmi Gazete’de henüz yayımlanmadığı için yasalaşmayan düzenleme ile her ne kadar matrah fiyatlarında yapılmayan değişiklikler nedeni ile 1.6 litre altındaki araçlarda uygulanmıyor olsa da yüzde 116’nın altındaki oranlar artık tarih oluyor.
Matrah değerine göre bu sınıftaki otomobiller yüzde 45, 50, 60, 70 ve 80 olan ÖTV’ye tabi iken uzun süredir yüzde 80’in altında ÖTV alınan bir sıfır otomobil yoktu. Yeni düzenleme ile artık bundan sonra da olmayacak.
Ayrıca bu düzenleme ile yüzde 4 ÖTV oranına sahip pickuplardan da yüzde 50 ÖTV alınabilecek.
CUMHURBAŞKANINA ÖTV YETKİSİ
Kamuoyunda yer alan bilgilere göre artık cumhurbaşkanı, belirlenen ÖTV oranlarını sıfıra indirme veya üç katına kadar artırma yetkisine sahip olacak.
Cumhurbaşkanı ayrıca motor hacmi, elektrikli menzil ve batarya kapasitesine göre farklı vergi oranları belirleme konusunda da yetkili olacak.
Ancak yeni gibi ifade edilen karar yeni değil.
Şöyle ki, 16 Nisan 2017’de anayasa değişikliği referandumu ile parlamenter sistem yerine gelen başkanlık sistemi ile bu karar ve bu karar gibi niceleri daha öne zaten alınmıştı.
2018’den önce ÖTV oranlarının belirlenmesiyle ilgili yetki Bakanlar Kurulu’ndayken 2018’de cumhurbaşkanına devredildi.
Bakanlar Kurulu ifadesi 2 Temmuz 2018 tarihli, 700 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 143. maddesiyle değiştirildi. Bu kararla 4760 nolu Özel Tüketim Vergisi kanununun 1 ve 3 sayılı listelerindeki malzemeler için ÖTV oranına cumhurbaşkanı karar verecekti.
Resmi Gazete’nin 26 Temmuz 2022’deki yayınında ise ÖTV (II) sayılı liste uygulama tebliğinde değişiklikler öngören tebliğle, tebliğin III. bölümünden yer alan “vergi oranı ve yetki” başlıklı maddede düzenlemeler yapılarak maddedeki “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı’’ olarak değiştirildi.
ÖTV (II) sayılı listede önceki uygulamada Bakanlar Kurulu’nun “motorlu araçların ÖTV oranlarını bir katına artırma veya sıfıra kadar indirme” yetkisi, cumhurbaşkanınca “ÖTV oranları ve matrahlarının alt ve üst sınırını 3 katına kadar artırma veya sıfıra indirme” olarak yeniden düzenlendi.
İlgili maddede yapılan diğer düzenlemeyle, cumhurbaşkanı ayrıca; belirlenen ÖTV ve matrah sınırları içinde kalmak şartıyla 87.03 GTİP numarasında yer alan motorlu araçlar için farklı matrah grupları oluşturabilecekti. Malların matrah grupları, motor gücü, cinsi, sınıfı, üst yapı gövde tanımı, emisyon türü ve değeri, istiap haddi ile yolcu ve yük taşıma kapasitesi itibarıyla farklı oranlar belirlemeye de yetkili olacaktı.
Peki neden bu konu tekrar gündeme geldi?
Türkiye’de 2023’te 6 bin 548 kişi, 2024’te ise 6 bin 351 kişi trafikte hayatını kaybederken bunun başlıca sebebi kazaya karışan araçların eski olup hem kazaya karışma ihtimallerinin yüksek oluşu hem de kaza durumunda içeridekileri yeni modeller kadar koruyamamalarıdır.
Türkiye’de hâlâ 800 binin üzerinde Tofaş markasına ait Doğan, Kartal ve Şahin modelleri kullanılıyor.
Derin yoksulluğa, gelir adaletsizliğine çok çok uzun bir süredir sessiz kalan iktidarın harekete geçeceğine dair artık kimsenin hiçbir inancı kalmadı.
Dolayısıyla mevcut durumu değiştirecek en ufak hareket karşısında artık yalnızca daha kötüsü bekleniyor.
Çok yazık.