
Devlet Bahçeli, “Bir kurucu anayasa anlayışı içerisinde yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu kabullenilmelidir” diyor.
İktidar ortakları, neyi yıkmışlar da yenisini kuracaklarını sanıyorlar?
Bu sorunun yanıtı, Saray’ın propaganda bakanlığının Cumhuriyetin 100. yılını kutlamamak için uydurduğu “Türkiye Yüzyılı” tekerlemesinde gizli.
Biliriz ki masallar tekerlemeyle başlar. Saray ve ortaklarının padişah masalı da öyle bir şey.
Kurtuluş Savaşı’nı ve Cumhuriyet Devrimi’ni karalayarak yok saymak için yaslandıkları masalın kurguları belli:
Saray’ın eski ortağı, casusluk örgütü FETÖ’nün yaptığı darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması, topluma adeta bir “kurtuluş savaşı” gibi anlatılıyor. Oysa o darbe ortamına gelinmesinin baş sorumlusu yine Saray’ın kendisi. Casusluk örgütünün devletin hemen hemen her alanına sızmasına, Cumhuriyetin değer ve kurumlarının aynı örgüt eliyle kemirilmesine çıkarı adına göz yuman da kendisi.
Ne zaman FETÖ ile kurdukları çıkar ortaklığı bozuldu, casusluk cemaati terör örgütünün darbe girişiminin önlenmesi de o zaman “kurtuluş savaşı” oldu.
Benzer süreç, şu anda diğer cemaatlerle sürdürülüyor. Okullarda tarikat örgütleri, üfürükçüler, cinciler, örümcek kafalılar ders vermeye devam ediyor. Devlet dairelerinde tarikatlar, yandaş vakıflar cirit atıyor.
İktidar, öbür yanda da üniter yapıyı, ulusal birliği yıkmaya yönelmiş, tıpkı FETÖ gibi dünya egemenlerinin bölgedeki çıkarları için kullanılan bölücü örgüt PKK’nin başı ile kol kola giriyor. Ülkeyi yönettiklerini söyleyenler, eşkıya başını “kurucu önder” olarak tanımlıyorlar.
Yaratılan bu ortam içinde, Cumhuriyet ile sorunu olan tüm kindar kadrolar, Cumhuriyetin sonunu getirdiklerine inanıyorlar. Cumhuriyeti kuran parti CHP’ye yönelen operasyonlar da bu yüzden gerçekleşiyor.
Demokrasinin askıya alındığı, özgürlüklerin baskılandığı, bölgede egemenlerin her dediklerine evet diyen, yurdun yeraltı, yerüstü değerlerinin pazarlandığı, ulusun parçalanarak etnik ve dinsel kökenlerin öne çıkarıldığı bir yapıya kumanda eden sultanlığın oluşturulması tek düşleri…
Bahçeli’nin “kurucu anayasa”dan kastı bu.
Bahçeli’nin “kurucu önder”den saydığı eşkıya başının gündeme taşıdığı “konfederalizm”den kastı da bu.
Türkiye bu oyuna gelir mi?
Gelmeyeceği yapılan anketlerden belli.
Gidici olduklarını biliyorlar, o yüzden de hırçınlaşıyorlar.
PİS İŞ!
Trump’ın kurduğu iki tümce, dünyanın yeni düzeninin ne olduğunu kanıtlıyor:
“İran dini lideri Hamaney’in nerede olduğunu biliyoruz. Şimdilik öldürmeyeceğiz ancak sabrımız tükenmek üzere.”
Bir devlet başkanı, bir başka devletin sorumlusunu öldüreceğini açık açık söylüyor. Ve bu cinayete azmetmiş adamın ülkesi, sözüm ona dünyanın barış ve güvenliğinden sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi!
Çevremizde yaşanan savaşın perde gerisi, tüm dünya halklarının gözleri önünde oynanan çok kirli ve kanlı bir oyundur. Almanya Başbakanı Merz, yüzü kızarmadan, bölgedeki savaşı “İsrail’in hepimiz için yaptığı pis iştir” diyerek tanımlıyor.
Yaşananlar, dünya egemenlerinin kendi topraklarını ve halklarını yıkıma uğratmadan, yerel dinci ve gerici iktidarlarlar üzerinden gerçekleştirdikleri bir dünya paylaşım savaşıdır.
Olan; köklü ve onurlu Fars, Yahudi ve Arap halklarına olmaktadır
Çok yazık.