
Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Türkiye’de hızla büyüyen televizyon ve sinema sektöründe yaşanan ağır çalışma koşulları, iş cinayetleri ve telif hakkı ihlallerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılı soru önergesi sundu. Bayhan, sektörün ihracat başarısına rağmen emek sömürüsünün derinleştiğini ve kamu kaynaklarının yaratıcı hak sahipleri dışında kullanıldığını vurguladı.
2024 yılında 500 milyon doları aşkın ihracat geliri elde edilen sektörde, Bayhan’a göre set emekçileri haftada 90 saati aşan mesailerde, gece gündüz demeden, güvencesiz biçimde çalıştırılıyor. Son iki yılda yaşanan yangınlar ve iş cinayetleri de bu vahim tabloyu gözler önüne serdi. Son olarak, 16 Nisan 2025’te “Şakir Paşa” dizisinin setinde çıkan yangında bir set emekçisi, Serkan Sükyan yaşamını yitirmişti.
Bayhan, bu gelişmelerin ardından sektördeki yapım tekelleri ve cast ajanslarının kurduğu denetimsiz düzenin kamuoyunun gündemine alınması gerektiğini belirterek şu soruları yöneltti:
TELİF GELİRLERİ NEDEN HAK SAHİPLERİNE ÖDENMİYOR?
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün topladığı özel kopyalama harçlarının neden 20 yılı aşkın süredir hak sahiplerine ulaştırılmadığını sorgulayan Bayhan, geçmişe dönük ödeme yapılması için bir takvim oluşturulup oluşturulmadığını sordu.
TELİF GELİRLERİNİN BÜYÜK KISMI NEDEN KAMUYA AKTARILIYOR?
Fonların yalnızca yüzde 37,5’inin hak sahiplerine dağıtılacağının açıklanmasına tepki gösteren Bayhan, bu oranın Avrupa’daki uygulamalarla çeliştiğini belirterek tamamının sanatçılara ödenmesini talep etti.
TRT BAŞTA OLMAK ÜZERE YAYINCILAR YASAYI İHLAL Mİ EDİYOR?
5846 Sayılı Kanun’a göre yayıncıların eser sahiplerinden izin alması gerektiğini hatırlatan Bayhan, birçok yayıncının bu yükümlülüğü yerine getirmediğini, buna karşılık herhangi bir yaptırım uygulanıp uygulanmadığını sordu.
DİZİ SÜRELERİ VE YARATICILIĞIN DÜŞÜŞÜ GÜNDEMDE
Türkiye’de dizi bölümlerinin 120 ila 150 dakika arasında değiştiğini ve bu durumun hem sektördeki sürdürülebilirliği tehdit ettiğini hem de yaratıcı kaliteyi düşürdüğünü ifade eden Bayhan, Bakanlığın bu konuda teşvik ya da destek mekanizması oluşturup oluşturmayacağını sordu.
SİNEMA TELİFLERİNDE YILLARDIR SÜREN KAYIP
Müzik meslek birliklerinin otelleri lisansladığını ancak sinema eserlerinin aynı sistemden yararlanamadığını belirten Bayhan, sinema alanında da benzer bir lisans mekanizması kurulmasını talep etti.
Bayhan ayrıca kültür destekleri ve festivallerde, telif yükümlülüklerini yerine getirmiş yapımlara öncelik verilmesi gerektiğini belirterek, bu yönde bir ilke kararının alınıp alınmayacağını da sordu.
Önergesiyle ilgili açıklamada bulunan Bayhan, “Türkiye dizilerini ihraç ederek zenginleşiyor gibi görünse de bu sektör, yaratıcılarından set çalışanlarına kadar emekçilerin sömürüsü üzerine kurulu. Kültür üretiminin yaratıcılık, adalet ve güvenlik temelinde yeniden yapılandırılması gerekiyor,” dedi.
Çok yazık.