
NASIL AŞILABİLİR?
Birçok araştırmaya göre, doğum sonrası psikoz geçiren anneler tedavi görmezlerse kendilerine zarar vermeye çalışabilirler.
İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda’da yapılan klinik çalışmalar, psikozlu anneleri, anne ve bebek psikiyatri ünitelerinde bebekleriyle birlikte çok sıkı gözlem altında tutarak tedavi etmenin daha iyi olduğunu ortaya koyuyor.
Çok başarılı sonuçlar verseler de çok az ünite ve yatak olduğundan yer bulmak çok zor.
Fransa ve Belçika’da da bu duruma özel üniteler bulunuyor.
“Beynimde bir sigorta atmış gibi hissettim ve bu çok belirgindi” diyor Ellie. Hafızasında boşluklar var ama evde merdivenlerin tepesinde durup eşinin hastaneyi aramasını dinlediğini hatırlıyor.
“Çok korkmuştum. Yardıma ihtiyacım vardı ve çığlıklarımı duyduğundan baş ebe beni bir anne ve bebek psikiyatri ünitesine yönlendirmek için çabaladı” diyor Ellie. “En önemli şey iyi olmanızı sağlıyor, öncelik bu” diyor.
Avustralya’da kâr amacı gütmeyen Perinatal Mükemmeliyet Merkezi’nin sözcüsü Ariane Beeston, doğum sonrası psikozu yaşamış ve bu yataklara duyulan ihtiyacı hayati olarak tanımlıyor.
Daha önce çocuk koruma alanında çalışan Beeston için doğum sonrası psikoz birdenbire ortaya çıkmış. I’m not myself you see (Ben kendim değilim) adlı kitabında, oğlunun yanında ejderhalar ve tepesinde uçan hükümete ait insansız hava araçları gördüğü halüsinasyonlarını anlatıyor.
Sonunda bir anne ve bebek psikiyatri ünitesine yatırıldıktan sonra, yeterince uyuması, yeni doğan oğluyla bağ kurması ve ‘ebeveynlik’ derslerine katılarak iyileşmesi için desteklenmiş. Bu deneyimin kendisini derinden değiştirdiğini söylüyor.
Bu anne ve bebek psikiyatri ünitesinden çıkmaya hazırlanan kadınlar için en zor anlardan biri, bakım ekipleriyle birlikte eve dönmek için doğru zamanın ne olduğuna karar vermek.
Londra’daki Kings College’de araştırmacı Dr. Clare Dolman’a göre, emzirip emzirmemek de yüksek risk altındaki kadınlar için önemli bir karar, çünkü devam edilen herhangi bir ilacı almanın nasıl işleyeceğini anlamanız gerekir.
Bu tür bir desteğe erişim diğer ülkelerde son derece sınırlı olabilir. Dünya genelinde ilk kez anne olma konusunda derin sosyokültürel farklılıklar var.
Bazı kültürler hala yeni anneler için doğum sonrası 40 günlük lohusalık süresini dayatıyor. Hindistan’ın bazı bölgelerinde doğum sonrası psikozu kader olarak bile açıklanabiliyor – devva hididide veya bir hayalet tarafından ele geçirilme.
Diğer kültürlerde ise doğum sonrası ruh sağlığı bozuklukları kişisel bir eksiklik ya da anne olarak başarısızlık olarak algılanabilir.
Araştırmacılar, Hong Kong’daki annelerin geleneksel annelik rolünü oynamaları için baskı altında olduklarını ve bunu yapmadaki herhangi bir başarısızlığın utanç verici bir itibar kaybı olarak deneyimlenebileceğini tespit etti.
Manchester ve Cardiff Üniversitesi’nin araştırmasına göre, doğum sonrası psikoz yaşayan her iki anneden biri ne yazık ki sonraki doğumlarında da bunu yaşamaya devam ediyor.
Birden fazla çocuğu olan anneler, aile ya da arkadaşlarının desteğini önceden ayarlamak, uykuyu önceliklendirmek ve Ellie’ye göre,” iyi bir ebeveyn olmak için kendini önceliklendirmek” gibi detaylı bir ön planlama süreci tarif ediyorlar.
Çok yazık.