Birleşik Metal-İş Sendikası’nın grevinin, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla 60 gün ertelendiği duyuruldu.
Resmi Gazete’de karar şu ifadelerle açıklandı:
“Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından alınmış olan grev kararlarının, milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden altmış gün süreyle ertelenmesine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.”
SENDİKADAN ERDOĞAN’IN KARARINA TEPKİ
Söz konusu karara tepki gösteren Birleşik Metal-İş’ten uzun bir açıklama geldi.
İşçilerden yapılan açıklama şu şekilde:
Sendikamızın örgütlü olduğu 5 işletme grev sürecindedir. 4’ü MESS üyesi olan ve trafo sektöründe bulunan bu 5 işletme şunlar; Grid Solutions, Hitachi Energy, Schneider Elektrik, Arıtaş Kriyojenik ile Green Transfo. Bu işletmeden 4’ü MESS üyesi, Green Transfo ise geçtiğimiz ay MESS’ten ayrıldı. Bu işletmelerden Hitachi işletmesinin Kartal, Tuzla, Dilovası ve Dudullu’daki fabrikalarında grevimiz 4 Aralık’ta başladı ve kararlılıkla sürüyor.
Grid Solutions ve Schneider Elektrik işletmelerine bağlı 3 fabrikada dün (13 Aralık Cuma günü) greve çıktık. Bunların dışında, Balıkesir/Gönen’de bulunan MESS üyesi Arıtaş Kriyojenik fabrikasında 19 Aralık günü, Kocaeli/Çayırova’da bulunan Green Transfo fabrikasında ise 25 Aralık günü greve çıkacağız. Böylece 5 işletmeye bağlı 9 fabrikada yaklaşık 2 bin üyemiz greve çıkmış olacak.
Yoksulluk sınırının altında düşük ücretlerle çalışan, sürekli reel ücret kaybına uğrayan metal işçilerinin ücretlerinde biraz olsun iyileştirmek, insanca yaşamalarını sağlamak amacıyla yüzde 125 oranında ücret zammı talep ettik.
Aylarca süren görüşmelerde MESS bize yüzde 40 oranında ücret zammı teklif etti. Bu oranın anlamı, metal işçilerinin açlık sınırında ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya devam etmeleri anlamına geldiğinden anlaşma sağlanamadı. Sendikamızın bu süreci masada bitirme çabasına rağmen maalesef talep ve beklentilerimize uygun bir ücret zammı teklifi verilmedi. Bunun yanında, hiçbir talebimiz kabul edilmediği gibi haklarımızı geriye götürmeyi hedefleyen karşı tekliflerle karlı karşıyayız. MESS, metal işçilerine açlık ve sefaleti reva görüyor.”
“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE 400 ÜYEMİZ GREVE BAŞLAYACAK”
“Bugün itibariyle 7 fabrikada 1600 civarındaki üyemiz grevdedir. Önümüzdeki günlerde 2 fabrika daha 400 üyemiz greve başlayacaktır. Bütün bu gelişmelere rağmen dün gece yarısı resmi gazetede yayınlanan 13.12.2024 tarih ve 9231 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 4 işletmeye bağlı 10 fabrika için grevlerimiz “ertelenmiştir.”
Öncelikle belirtmek isteriz ki bu Karar bir erteleme değil, yasaklamadır. Çünkü, erteleme grevlerin daha sonra yapılması anlamını taşır. Oysa burada yapılan “erteleme” adı altında yasaklamadır, çünkü daha sonra yapılması sözkonusu değildir.Grevlerimizi yasaklama kararının gerekçesi “milli güvenliği bozucu nitelikte” olmasıdır.
Grev yasaklamalarının yapıldığı işyerleri trafo üreten ve ürettiklerinin tümünü de ihraç eden işletmelerdir. Dolayısıyla, bu fabrikaların yurt içine yönelik üretimleri yoktur ve bu nedenle de Türkiye’nin milli güvenliği bozması sözkonusu olamaz. Ayrıca, trafo üreten fabrikaların milli güvenliği nasıl bozduğunu anlamak mümkün değildir.
Grev yasaklama kapsamında bulunan fabrikalardan birisi de Balıkesir/Gönen’de bulunan MESS üyesi Arıtaş Kriyojenik işyeridir. Bu fabrika kriyojenik tank üretimi yapmaktadır. Yapılan üretim düşük sıcaklıklarda sıvılaştırılmış gazların depolanması ve taşınması için tasarlanmış tanklardır.
Sıvı gazın taşınması için yapılan tank üretimi milli güvenliği nasıl bozmaktadır. Üstelik Türkiye’de bu üretimleri yapan bu işletmeler dışında onlarca işletme vardır. Yine grev kararı aldığımız bir başka işletme olan ve MESS üyesi olmayan Green Transfo işyerinde ise grev kararımız yasaklanmamıştır. Dolayısıyla aynı işi yapan bir fabrika grev milli güvenliği bozarken, bir başka fabrika ise milli güvenliği bozmamaktadır. Bu durum nasıl açıklanacaktır bilemiyoruz.
Diğer yandan çeşitli sektörlerde halen devam eden çok sayıda grev varken üstelik sendikamızın örgütlü olduğu Mersen işerinde de aylardır grevimiz sürerken yasaklama sadece 4 işletme için yapılmıştır. Diğer hiçbir işletme milli güvenliği bozmamakta ama MESS’e üye 4 işletme mi milli güvenliği bozmaktadır.
Bütün bunlar grev yasağının ne kadar hukuk dışı olduğunun özetidir. Yasaklanan grevlerin olduğu işletmeler MESS’e üyedir. Sadece MESS üyesi işletmelerdeki grevler tam da adrese teslim olarak yasaklanmıştır. Oysa birkaç ay önce MESS’ten ayrılan ve yine grev kararı aldığımız işyeri olan Green Transfoda grev yasaklanmamıştır. Bunun anlamı açıktır. Yapılan işlemin milli güvenlikle ilgisi yoktur ve bir sermaye örgütünün korunmasından başka bir anlamı da yoktur.
Günlerdir belirtiyoruz. Sakın olan grev yasaklama yoluna gitmeyin ve grev yasaklarından medet ummayın diye. Metal işçileri ilk defa grev yasakları ile karşılaşmıyor. 2003 -2023 dönemi içerisinde (AKP dönemi) toplam 19 “Grev Erteleme” kararı verilmiştir.
Bu dönem içinde ertelenen grevlere 195 bin işçi katılacaktı. Bu yasaklar nedeniyle 195 bin işçinin özgür toplu pazarlık hakkını kullanması iktidar tarafından engellenmiştir. Yasaklanan grevler arasında bulunan 29 Ocak 2015 tarihinde 22 işyerinde, 19 Şubat 2015 tarihinde ise 20 işyerinde uygulanmak üzere alınan grev kararı 30 Ocak 2015 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiş, bu karar üzerine Anayasa Mahkemesine gidilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, (2015/14862 – Karar Tarihi: 9/5/2018 – R.G. Tarih ve Sayı: 20/7/2018-30484) grevin ertelenmesine ilişkin ilk derece mahkemelerinin kararlarında ortaya konan gerekçelerin ilgili ve yeterli olmadığı sonucuna varıldığından Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar vermiş ve 50.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir.
Daha önce yasaklama yapılan işyerleri arasında buğun yeniden yasaklama yapılan işyerleri de bulunmaktadır. Dolayısıyla, şimdi yapılan yasaklama Anayasa Mahkemesi tarafından hukuka uygun bulunmamıştır.
Anayasa Mahkemesi, “millî güvenlik” kavramının uygulayıcıların kişisel görüş ve anlayışlarına göre genişleyebilecek, öznel yorumlara elverişli, bu nedenle de keyfîliğe dek varabilir çeşitli ve aşamalı uygulamalara yol açacak genel bir kavram olduğunu, Bakanlar Kurulu kararında yalnızca grevin ertelenme sebebinin zikredildiği, bunun dışında bir açıklamaya yer verilmediğini, grevin uygulandığı işyerlerindeki üretimin bir süre durmasının millî güvenliği nasıl ve ne şekilde bozduğunun açıkça ortaya konulması gerektiğini, ikna edici bir gerekçe olmaksızın çok geniş bir şekilde yorumlanmasının ekonomik bazı sonuçları olacak olan bütün grevlerin millî güvenliği bozabileceği sonucuna ulaştırabilecek ve Anayasal haklara demokratik toplumda gerekli olmayan ve ölçüsüz müdahalelere yol açabileceğini, Somut olayda ise idarenin MESS ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde başvurucu Sendikanın temsil ettiği otuz sekiz işyerinin tamamı için grev erteleme kararı aldığını, söz konusu kararı için ikna edici bir açıklama getirmediğini Sendikaya YHK’ya başvurmaktan başka seçenek bırakılmadığı ve söz konusu erteleme kararı ile anayasal bir hak olan grev ve toplu sözleşme hakkının kullanılmasının fiilen anlamsız hâle geldiğini, işçilerin grev yaparak işverenleri daha avantajlı bir toplu iş sözleşmesi yapmaya zorlama fırsatını kullanamadığını belirterek grevin ertelenmesine ilişkin derece mahkemelerinin kararlarında ortaya konan gerekçelerin ilgili ve yeterli olmadığı sonucuna varıldığından Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler bugün de aynı şekilde geçerlidir.
Günlerdir açıkladığımız gibi metal işçileri anayasal haklarına sahip çıkacak ve hukuk dışı bu karar yerine Anayasadan doğan haklarını kullanmaya devam edeceklerdir. Siyasi iktidar da Anayasaya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duymalıdır.
Anayasa Mahkemesinin gerek Sendikamızla ilgili verdiği kararın yanı sıra Kristal-İş Sendikasının ya yine 2014 yılında yaptığı başvurusu üzerine de bir başka kararı vardır ve bu kararda da grev yasağının Anayasaya aykırı olduğu belirtilmektedir.
Şimdi metal işçileri Anayasadan doğan haklarına sahip çıkacak ve Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulayacak ve grevlerini sürdürecektir.
Grevlerimiz üyelerimizin kabul edeceği adil bir toplu iş sözleşmesi imzalanıncaya kadar dün olduğu şekliyle sürecektir. Sermaye ve iktidara düşen görev grevleri yasaklayarak özgür toplu sözleşme hakkını engellemek değil, işçilerin talep ve beklentilerinin gereğinin yerine getirilmesidir.
SENDİKAMIZ ALEYHİNE VERİLEN GREV ERTELEME KARARLARI
1. 29 Ocak 2015 tarihinde 22 işyerinde, 19 Şubat 2015 tarihinde ise 20 işyerinde uygulanmak üzere alınan grev kararı 30 Ocak 2015 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiştir.
2. 18 Ocak 2017 tarihinde uygulanmak üzere alınan grev kararı 18 Ocak 2017 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiştir.
3. 20.01.2017 tarihinde ABB Elektrik Sanayi A.Ş. – Grid Solutions Enerji Endüstrisi San Ve Tic. A.Ş. – Schneider Elektrik San Ve Tic. A.Ş – Schneider Enerji Endüstrisi San. Ve Tic. A.Ş işyerlerinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiştir.
4. MESS’e bağlı 30 işyerinde 2 Şubat 2018 tarihinde uygulanmak üzere alınan grev kararı 26.01.2018 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiştir.
5. 13 Aralık 2022 tarihinde Bekaert İzmit Çelik Kord Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketinde uygulanmak üzere alınan grev kararı 13.12.2022 tarihinde Cumhurbaşkanı kararı ile ertelenmiştir.
6. 23 Ocak 2023 tarihinde Schneider Enerji Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş. işyerinde (Green Transfo Energy Turkey Enerji Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş.) uygulanmak üzere alınan grev kararı 24.01.2023 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile ertelenmiştir.
Çok yazık.