
İktidara yakın düşünce kuruluşlarından Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Suriye’deki geçiş sürecine ilişkin kapsamlı bir rapor yayımladı. Raporda basın özgürlüğünün, ifade hürriyetinin ve yargı bağımsızlığının öneminin altı çizilirken, “Parlamentonun da güçlü bir denetim yetkisi olmalı” mesajı verildi. SETA daha önce Türkiye’de yabancı medya kuruluşlarında çalışan Türk gazetecileri ‘fişlediği’ raporla gündeme gelmişti.
Yeni Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran’ın 2013’ten 2024’e kadar genel koordinatörlüğünü yaptığı, 2019’da Türkiye’deki yabancı medya kuruluşları hakkında yayımladığı ‘fişleme’ raporla gündeme gelen SETA, “Suriye’de Geçiş Süreci ve Anayasal Bildirge” başlıklı yeni bir rapor yayımladı. Mert Akgün imzalı raporda Suriye’de 8 Aralık’taki rejim değişikliğinden itibaren yaşananlar, anayasa süreci değerlendirmeleri ve Suriye hükümetine öneriler yer aldı.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU
Raporun giriş kısmında basın özgürlüğünün bir ülke için kritik önemde olduğu vurgulandı. “İfade özgürlüğünün ve çoğulcu bir medya ikliminin hayat bulması talep, eleştiri ve beklentilerin aktarımında kolaylaştırıcı bir işlev yerine getirir” değerlendirmesinde bulunuldu. Raporda, “Etkili bir enformasyonun yürütülebilmesi için çoğulcu medya ortamının sağlanması gerekir. Basın hürriyeti ve halkın haber alma hakkının güvence altına alınması bu bağlamda önem arz etmektedir. İster kamuya ister özel sermayeye ait olsun, ancak güvenilir medya platformlarının varlığı, resmi otoritelerin toplumla sağlıklı bir iletişim kurabilmelerini mümkün kılabilir” cümlelerine yer verildi.
‘BAĞIMSIZ YARGIYA İHTİYAÇ VAR’
Suriye’nin uzun vadede yapacağı seçimlerde yargısal denetimin önemli bir unsur olacağı belirtilen raporda, “Bu aşamada karşımıza etkin ve bağımsız bir yargı teşkilatına duyulan ihtiyaç çıkıyor. Bağımsız yargı organı toplumsal grup ve aktörler arasında siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan adil bir yaşam ve rekabet ortamı tesis ederse, diğer bir deyişle oyuncular oyunun kurallarına, kuralların bağlayıcılığına ve gereği gibi uygulanacağına güvenirlerse bu Suriye’yi geçiş döneminden sürdürülebilir barış ve istikrar ortamına taşır” ifadeleri kullanıldı.
‘GÜÇLÜ PARLAMENTO GEREKİYOR’
Raporda bunların yanında güçlü bir meclisin önemine de vurgu yapıldı: “Yasama ve denetim kapasitesi güçlü bir parlamento, denge ve denetim mekanizmalarıyla tahkim edilmiş kuvvetler ayrılığı; halkın egemenlik yetkisini kullanan organlara çoğulcu şekilde katılımını sağlarken güç temerküzünün yaratacağı sakıncaları da elimine edecektir.”
‘KİTLESEL TASFİYE OLMAMALI’
Öte yandan raporda Beşar Esad döneminde suça karışmış olan devlet yetkililerinin yargılanması gerektiği belirtilirken bunun bir ‘cadı avı’na dönüştürülmemesi gerektiği vurgulandı. Raporda, “Herhangi bir suça karışmamakla birlikte eski rejimle bir şekilde ilişki içinde olmuş ya da ona sempati duymuş kişilerin dışlanması (özellikle Esed rejimi gibi bir sosyal tabakaya yaslandığı bilinen bir örnekte) düşmanlık tohumlarının atılacağı yeni bir istismar zemini ortaya koyar. Amacından uzaklaşan süreç arzulanan faydayı gerçekleştirmeyeceği gibi yeni sosyal gerilimleri tetikler” değerlendirmesi yapıldı.
Çok yazık.