İzmir’de yapılan arazi satışlarıyla gündeme gelen AKP’li Aydın Pehlivan başkanlığındaki Menemen Belediyesi’nin aldığı son satış ihalesi kararı, CHP Menemen İlçe Örgütü ve bölge halkı tarafından protesto edildi. Aralık 2024’te Resmi Gazete’de yayımlanan ilanla birlikte mülkiyeti Menemen Belediyesi’ne ait olan, Tuzçullu, Kesik, Günerli, Maltepe, Çavuş, Türkelli, Görece, Koyundere, Ahıhıdır, Seyrek, Musabey, Yanık ve Süzbeyli köylerinde bulunan 49 taşınmaz satışa çıkarılmıştı.

Toplam 1 milyon 146 bin 712 metrekare büyüklüğündeki satış alanının ise tarım ve 1. derece doğal sit alanı içerisinde kalması tepki çekmişti. Bugün yapılacak ihale öncesinde belediye önünde toplanan bölge halkı, satışı protesto ederek “’Menemen’in malı Menemen halkında kalsın’ mesajı verdi.

ÖZBEY: MENEMEN BELEDİYESİ’NE DE BİR İNCELEME BAŞLATILSIN

Burada açıklama yapan CHP Menemen İlçe Başkanı Hüseyin Özbey, Menemen Belediyesi’ne yönelik inceleme başlatılması çağrısında bulunarak şunları söyledi:

“Menemen Belediyesi her zaman olduğu gibi satmaya devam ediyor. Menemen’in köylüsünün, vatandaşların bütün varlıklarını sattılar. Şu anda sıra 1.ve 2.  derece tarımsal sit alanlarını satmaya geldi. Seçimden önce 3 milyon 800 bin metrekare arazi satıldı. Seçimden sonra 1 milyon 240 bin metrekare civarında arazi satıldı. Bugün de Tuzçullu, Süzbeyli, Maltepe ve Görece gibi köylerimizdeki bahçeleri satıyorlar. Buralar Menemen’in arazisidir, toprağıdır, geleceğimizdir. Bunun sonu yok. Beşiktaş’ta Belediye Başkanımız usulsüz ve adalete aykırı bir şekilde gözaltına alınmıştır. Bizim adalete de çağrımızdır. Madem böyle kolay bu işler Menemen Belediyesi’ne de bir inceleme başlatılsın. Bu arazilerimiz satılıyor. Nereye gidiyor? Kime peşkeş çekiliyor? Sat-ver ile nereye kadar gidecek?”

“KENDİ ALACAKLARI KARŞISINDA İHALELERE GİDİLİYOR”

Satışların Menemen’e yatırım için kullanılması gerektiğini belirten Özbey, ‘adrese teslim ihale’ iddiasında bulundu. Özbey, şu ifadeleri kullandı:

“En azından Menemen’e bir yatırım yapılsaydı. Menemen, tarım ilçesi. Bir fabrika kurulsaydı istihdam olurdu. Geçen sene domatesler tarlada kalındı. Yani bunları alıp bir şekilde değerlendirilebilirdi. Ama maalesef sürekli satıp ‘Yol yaptım’ diyerek Karayolları arasında refüjle, çiçekle, böcekle bu vatandaşı kandırdılar. Seçimi kazandılar. Hep birlikte buradayız, buna karşı duracağız. Gücümüz yettikçe mücadele etmeye devam edeceğiz. Buralar tarım arazisi. 1.ve 2.derece tarımsal sit alanları. Köylerimizi gezdik. Bunlar şu anda köylünün alabileceği düzeyde de değil. Çok yüksek fiyatlarda. Bunlar adrese teslim verilen şeylerdir. Kesin vaatlerle satılmıştır diye düşünüyoruz. Borçsuz belediye denildi. Seçimden sonra geldiğimiz noktada belediyenin bir borç batağında olduğu, bütün firmaların, Menemen esnafının alacaklı olduğu… Adrese teslim. Yani kendi alacakları karşısında ihalelere gidiliyor. Önce de götürüp araziler gezdiriliyor. ‘Nereyi istiyorsun? Neresi işine geliyor?’ Yani adrese teslim yapılan ihalelerdir. Bunun şeffaflığı da olduğunu düşünmüyoruz.”

KARAGÖL: BU OLAY DA GENELİN YERELDEKİ ÖRNEĞİDİR

Bölge halkından ziraat mühendisi Arif Metin Karagöl, Menemen’de ülkedeki mevcut iktidarın yerel versiyonunun yaşandığını ifade ederek şunları kaydetti:

“Bu yerlerin satılması çok yanlış bir şey. Menemen Ovası tarımsal sit alanı olarak kabul edildiğinde beri bu yerler en iyi yerler. Türkiye’de pamuk üretiminin en iyi yapıldığı yer Menemen Ovası. Bu araziler de onun göbeğinde olan yerler. Bu, iktidarın Menemen’e yansımasıdır. Bu olay da genelin yereldeki örneğidir. Yereldeki yönetimler de bu şekilde satmaktadır. Biz bunu protesto ediyoruz. Biz zaten satın alamayız. Hiçbir çiftçinin buraları alabileceğini sanmıyorum. Bu yerlerin hepsi ranta dönüşecek.”

KORKMAZ: ZEYTİN AĞAÇLARI KESİLİYOR, YERİNE VİLLALAR YAPILIYOR

Bölge halkından Ahmet Korkmaz, satış ihalesine karşı tepkisini dile getirerek şöyle konuştu:

“Menemen Ovası Türkiye’nin beş tane büyük ova statüsünde ovalarından biridir ve anayasal koruma altındadır. Buralara hukuken bir çivi dahi çakmak yasaktır. Ama yerel yönetimlerimiz yasaların, Anayasa’nın arkasından dolanıp buralara bir çare bulup önce konteyner yerleştirip sonra prefabrik yapıp sonra binalar yapmaktadır. Zeytin ağaçları kesiliyor, yerine villalar yapılıyor. Toplumumuzun villaya ihtiyacı yok, ucuz toplu konuta ihtiyacı var. Memecik zeytini vardır. Menemen’in Emiralem’in en önemli zeytinidir. Kaliteli bir zeytin ağaçlarımız var. Emiralem ovasında 45 çeşit sebze yetişiyor. Bu bütün İzmir’i doyuruyor. Ama şu anda ova bitti. Bir beş yıl sonra sebze yetişmeyecek bu ovada. Aç kalacak İzmir.”

DEMİR: MENEMEN HALKININ HAKLARININ GASP EDİLMESİNE KARŞIYIZ

Satışlara karşı çıkan vatandaşlardan Hakan Demir, şunları kaydetti:

“Menemen’de son 15 gündür köyleri geziyoruz. Çiftçiliğin ve hayvancılığın nasıl bittiğini bir kez daha tespit etmiş olduk. Ana sorunumuz, arazilerimizin yok olup ranta açılması, sit alanı olarak ilan edilen topraklarımızın yağmalanıp ranta açılması. Bunları da Çevre Bakanlığı eliyle ruhsatlandırıyorlar. Böylece topraklarımız betona teslim ediliyor. Biz, Menemen halkının haklarının gasp edilmesine karşıyız. Dilerim hep beraber bu kanunsuzluklar zincirine engel olabiliriz.”

GÖKÇE: ORADA YAŞAYAN KÖYLÜLERİN HAKKIDIR O ARAZİLERİ ALMAK

Bölge halkından Yılmaz Gökçe ise “Bu araziler orada yaşayan köylülere satılsın, oradaki insanlar çiftçilik yapsın Ranta ve şirketlere değil. Menemen talan içinde. Ova katlediliyor. Yazıklar olsun. Nedir bu talan! İlla satacağım! Sat Menemen’in köylüsüne. Orada yaşayan köylülerin hakkıdır o arazileri almak” dedi.