Cem YILDIRIM
Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrası “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek yemin eden ve TSK’dan ihraçları istenen teğmenler bugün saat 14.00’te toplanacak Yüksek Disiplin Kurulu’nda sözlü savunma yapacak. Aralarında dönem birincisi Ebru Eroğlu’nun da bulunduğu 5 teğmenin sözlü savunmalarını fotoğraf ve videolar ile de destekleyecek, teğmenlerin 10 avukatı da toplantıda hazır bulunacak.
İKİ MÜTALAA geldi
Bu arada teğmenlerin avukatı kurula iki hukuki mütalaa sundu ve teğmenlere ceza verilmesinin haksız olacağı vurgulandı, mütalaalar şöyle:
1-Uzman görüşü: Ant içen teğmen sayısı kimine göre 500, kimine göre 700. Sadece 5 teğmene ceza vermek, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olur.
2-Profesörler: Teğmenlere ceza vermek, Anayasanın ölçülülük ilkesiyle bağdaşmaz, çünkü ortada emre itaatsizlik yok, ihraç ölçülü ceza değil.
Haklarında “disiplinsizlik” gerekçesiyle soruşturma başlatılan teğmenlerle ilgili dosyanın görüşüleceği YDK’nda teğmenlerin yanı sıra yemin töreninde yer alan tabur ve bölük komutanları da savunma verecek.
itiraz hakkı var
Yüksek Disiplin Kurulu’nda yapılacak değerlendirme sonucu, teğmenler hakkında “Silahlı Kuvvetlerden ayırma” veya “Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası verilmesine yer olmadığı” kararı verilecek. Kurulun bugünkü toplantının ardından kararını bir ay içinde yazılı olarak tebliğ etmesi bekleniyor. “Silahlı Kuvvetlerden ayırma” cezasına karşı idari yargı yolu da açık bulunuyor.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise dün teğmenlerle ilgili soruya net bir yanıt vermedi, “Disiplin kurulu inceliyor” dedi.
NE OLMUŞTU?
30 Ağustos 2024’teki Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sonrasında teğmenlerin kılıç çatarak, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atmasının ardından başlatılan disiplin soruşturmasında 5 teğmen, ‘’Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma’’ cezası istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmişti. Teğmenlerin tören sırasındaki alay, tabur ve bölük komutanları hakkında da soruşturma başlatılmıştı.
YEMİNİN SÖZLERİ
Ant içeriz ki…
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” tezahüratı ile başlayıp aynı şekilde biten yemin şöyle:
“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır.
Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ve şerefimizle öleceğiz. Ne mutlu Türküm diyene!”
Çok yazık.