Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan 24 Ocak 2001’de makamından çıktıktan sonra koruma polisleriyle Hizbullah terör örgütü tetikçilerinin saldırısına uğradı. Olayda Okkan ile birlikte 5 koruma polisi şehit oldu. Hain suikastın ardından düzenlenen operasyonlarda olaya katılan tetikçilerin büyük bölümü yakalandı ve yargılandıkları mahkemeler tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. Bunlardan biri de suikastın tetikçilerinden Servet Yoldaş’tı. Barındıkları hücre evine düzenlenen baskında Servet Yoldaş ile birlikte suikastın faillerinden Suat Çetin ile Şener Dünük 5 kalaşnikof tüfek, 6 tabanca, el bombaları ve çok sayıda mühimmatla yakalandı. Kriminal polis laboratuarında incelemeye alınan kalaşnikofların suikastta kullanıldığının anlaşılmaması için namlu ağzı ve içinin törpülendiği belirlendi.

Savcı huzurunda yapılan tatbikatta Servet Yoldaş suikastı nasıl ve ne şekilde gerçekleştirdiklerini, kimlerle saldırıya katıldığını ayrıntılı olarak anlatıp itiraflarda bulundu. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Servet Yoldaş “Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirip yerine şerri esaslara dayalı İran modeli İslam devleti kurmak amacıyla vahim nitelikte eylemlerde bulunmak” suçundan Gaffar Okkan suikastının faili olduğu sabit görülerek ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. Yargıtay’da sanığın hain suikasta katıldığına dair her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı deliller elde edildiği gerekçesiyle yerel mahkemenin mahkûmiyet kararını oy birliğiyle onadı. Bu onama ile birlikte Okkan suikastı Yüksel yargı tarafından da Hizbullah eylemi olarak kayıtlara geçti.

TEKBİR SESLERİYLE BAŞLAYIP ALLAHÜ EKBER DİYE BİTİRDİLER

Yargıtay onama ilamında, sanık Servet Yoldaş’ın da içinde yer aldığı eylem hücresinin, “Tekbir” getirip makam otosunu çapraz ateşe aldıkları, suikast sonrasında da “Allahü Ekber” diye bağırıp olay yerinden kaçarak tim sorumlusunun evinde buluştukları bilgisi yer aldı. Hain suikastın tim sorumlusu tarafından Servet Yoldaş’a 1 Kalaşnikof ve 1 el bombası verildiği belirtilen Yargıtay onama kararında, tetikçilerin suikastın gerçekleştiği Sezai Karakoç Bulvarında üzerinde “Polis” yazılı reflektörlü yeleklerle pusuya yatarak makam aracını bekledikleri kaydedildi.

PARKTAKİ AĞAÇLARIN ARASINDAN SERİ ATEŞ AÇMIŞ

Önden giden motorize ekipleri durdurma görevini üstlenen Servet Yoldaş’ın

“Tekbir” sesleriyle başlayan silah seslerine eşlik ettiği, elektriklerin kesik olması nedeniyle koyu renkli makam aracını hedef alarak ateş açtığı belirtilen Yargıtay kararında, çatışma sırasında büyük patlama meydana geldiği, bu sırada tetikçi Yoldaş’ın kaldırım kenarındaki parkın içindeki ağaçların arasından yere çömelerek Kalaşnikofla seri bir şekilde araçları taradığı, Okkan’ın içinde bulunduğu makam aracının kontrolden çıkarak orta refüjün üzerinde durduğu ifade edildi. “Tekbir-Allahü Ekber” seslerinin yükselmesiyle ateşin kesildiği, Servet Yoldaş’ın “İşimiz bitti, ayrılalım” diyerek diğer tetikçilerle birlikte silahları paltolarının altına gizleyerek olay yerinden kaçtıkları ve önceden belirledikleri hücre evinde buluştukları bildirildi. Tim sorumlusunun olaydan sonra eve gelerek suikastta kullanılan silahları toplayıp başka bir hücre evine götürdüğü kaydedildi.

HİZBULLAH SİMGESİ TAKAROV

Yargıtay’ın onama kararında, Hizbullah’ın Güneydoğu’da tek kurşunlu cinayetlerde kullandığı için örgütün simgesi haline gelen bir adet Takarov tabancanın da olay yerinde bırakıldığı bilgisi yer aldı. Yargıtay, sanık savunmalarının toplanan deliller ve inandırıcı gerekçelerle reddedildiği, verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden mahkûmiyet kararının oy birliğiyle onanmasına karar verdi.

YENİDEN YARGILAMA DİYE SERBEST BIRAKILDI

Okkan suikastının faili olmaktan hakkındaki mahkûmiyet kararının onanmasıyla birlikte hükümlü olarak cezasını infaz eden Servet Yoldaş, 7 Şubat 2019 günü davanın esasını etkileyecek derecede yeni bir delil dosyaya girmediği halde yeniden yargılanma talebinde bulundu. Bu talebi serbest bırakılan 300 Hizbullah hükümlüsü gibi jet hızıyla işleme alındı.

Hakim Barış Erdoğan’ın başkanlık ettiği 4. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından önce yargılamanın yenilenmesi kararı alındı, ardından da infazının derhal durdurularak tahliye edildi. O tarihten beri dosyası açık olan ve serbestçe dolaşan ağır müebbet hükümlüsü Servet Yoldaş’ın beyin kanaması geçirip hayatını kaybettiği için yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesince hakkında düşme kararı verilerek dosyası kapatıldı.