İlk öykü kitabını çıkaran yazarın bugüne dek; Notos, Varlık, Öykü Gazetesi, Lacivert, Hece Öykü, KE, Ecinniler, Sinedebiyat gibi dergilerde öyküleri yayımlandı. İthaki Yayınları’ndan çıkan ”Onuncu Ay” ilk öykü kitabı ise 2023 yılının başında raflarda yerini aldı. On yedi öyküden oluşan ve çeşitli yarışmalarda ödül kazanmış öyküler bulunuyor eserde.
Ayla Burçin KAHRAMAN sizi tanıyabilir miyiz?
1979 Hatay/Antakya doğumluyum. İlk ve orta öğretimimi Hatay’da tamamladım. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’ni bitirdim. Dört yıldır Ankara’da Türkçe Öğretmenliği yapıyorum ve yetişkin hikaye kitapları yazıyorum.
Çocukluğunuzda kitaplarla aranız nasıldı, mesela ilk okuduğunuz kitabı hatırlıyor musunuz?
İlk okuduğum kitabı hatırlamıyorum ama okumayı öğrendiğimden itibaren hep kitap okudum. Hani çocuklar gizli gizli şeker yer ya, babamın verdiği harçlıklarla ben kitap alırdım. Benim sürekli bir kitap okuma telaşım vardı. İlk hayran olduğum kitap Çalıkuşu. Yıllar sonra öğretmen olup tayinim Kilis’e çıkınca, kendi kendime, “Bak sen de oldun bir Feride” dedim. Yazarların hayatlarını da merak ederdim. O zamanlar Hatay’da pek imza günleri olmazdı. Afişlerde Gülten Dayıoğlu’nun imza günü olduğunu okudum. Hafta sonu kurs günümdü ama ilk defa okulu kırdım; imza gününe gittim. Param olmadığı için kitabını alamadım. Dayıoğlu’nun “Yeşil Kiraz” kitabını yeni okumuştum. Kitaptaki kız gerçek mi? diye sorunca Gülten Dayıoğlu’nun çok hoşuna gitti. Defterimi imzaladı. Lise yıllarımda İpek Ongun’un kitaplarını okuyordum. Ongun’un yayınevine mektup yazdım. Yayınevi mektubumu ulaştırmış. Uzun bir süre mektuplaştık. Lise yıllarımda okul çapında yapılan hikaye yazma yarışmasında iki ödül aldım. Okul dergisine bulmacalar hazırladım. Hep “Ben yazar olacağım” derdim ama zamanını bilmiyordum.
Öykülerinizde kendinizden de bir şeyler yer alıyor mu?
Benim öykülerimde olaylar kurmaca, karakterler uydurma. Yeni yazmaya başladığım sıralarda, çok sevdiğim öykü yazarı Jale Sancak bir dersinde bize “Çocukluğunu cebine koy, öyle yaz” demişti. Ama hayat bir yerden metinlere sızıyor. Hiç bir karakterim ben değilim ama bütün karakterler benden izler taşıyor. Hikaye örgüsü önce kafamda bir zincir halinde oluşuyor. Ben onunla geziyorum. Karakterlerle empati de kurmam gerekiyor. O karakterlerle hemhal oluyorum.
Kitabınızın içeriği nedir?
Kitabımda İnsanların hayatlarından kesitler yer alıyor. Köşeye sıkışmış insanların neler yapabileceğini anlatıyorum. İnsanların bir matruşka olduğuna inanıyorum. İçimizde onlarca ben var. “Benlerim” belli zamanlarda ortaya çıkmayı bekliyorlar. Örneğin, çok sakin bir aile, çocuğu ile ilgili bir durumda yırtıcı bir hale dönüşebiliyor. İnsanın matruşkalığını gösteren hikayeler yazmaya çalıştım.
Kitabınızın adı neden Onuncu Ay?
Onuncu ayı Ekim ayı değil de doğum ayı olarak düşündüm. Hepimiz dünyaya onuncu ayda gözümüzü açtık.Onuncu aylarımız hayatımızda çok. Kendimizi bulduğumuz eşikleri onuncu ay olarak düşündüm. Mesela benim onuncu ayda Ankara’ya taşınmam bir yıl sonra memleketimde deprem olması, annemle kız kardeşimin bende misafir olmaları. İşte bunlar bizim dönüm noktalarımız.
Son olarak neler söylemek istersiniz, yeni bir öykü kitabı düşünüyor musunuz?
Ankara’da Valiliğin düzenlediği ”Bilge Yazarlar” projesinde görev alma fırsatım oldu. 9-1O-11’inci sınıf öğrencilerine yazarlık dersleri veriliyor. Ben de öykü yazarlığı dersi veriyorum. Yazmayı öğretmenin keyfiyle tanıştım. Bu da beni yazarlıkla öğretmenliğin birleştiği güzel bir noktaya getirdi. Yazarlık ve öğretmenlikten aldığım haz birleşti. Bu anlamda kendimi şanslı hissediyorum. Yeni kitabımın da dosyası hazır. Önümüzdeki senenin ilk çeyreğinde göndereceğim. Ama yayınevinden ne zaman çıkar bilmiyorum. Okulumda da projeler olsun, ödüller olsun, birçok etkinliğe imza atıyoruz. Güzel şeyler oluyor hayatımda.
Ayla Burçin KAHRAMAN’a bu güzel sohbeti için çok teşekkür ediyorum. Yeni kitaplarında buluşmak üzere.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Çok yazık.